İnsanların sadece aynı yolu yürüdükleri için birbirine güvendikleri, dillerinin, dinlerinin, nereli olduğunun, isimlerinin bile önemsiz olduğu bir dünyada günlerce yürümek ister misiniz?
El Camino De Santiago Yolu yürüyüşü, istediğinizde yalnız, istediğinizde birlikte yürüyebileceğiniz bir yolculuk! Yol boyunca bir çok kişi ile temas etme fırsatı bulacak, temas ettikleriniz ile yol boyunca karşılaşmaya devam edecek, onları tanımaya başlayacaksınız. Bu hal, benim için dinamik, geçişken, sürekli bir arada kalmayı gerektirmeyen ancak zaman zaman bir araya gelebilecek alanı kendiliğinden var eden farklı bir iletişim biçimini deneyimleme fırsatı sundu. Ve bir sürü insan ile kendiliğinden inşa edilen bir ilişkiyi beraberinde getirdi. Sanırım yol boyunca gördüğüm tarihi kasabalar ve doğal güzelliklerle birlikte bu yolculuğu bu kadar özel kılan şey de yaşadığım bu deneyim oldu.
Camino Yürüyüşü Nedir?
El Camino de Santiago, insanların, evinin önünden başlayarak İspanya’nın Galiçya özerk bölgesinde bulunan Santiago de Compostela kentine varmak için izlediği yollardan oluşuyor. Bu yollar tarih boyu hac yolu olarak geçse de zamanla sadece dini amaçlı değil, spiritüel, turistik ya da spor amaçlı da yürünen yürütüş rotalarına dönüşmüş. En çok tercih edilen rotalar Camino Frances (Fransız Yolu), Camino Primitivo (Orijinal), Camino del Norte (Kuzey), Via de la Plata (Gümüş Yol), Camino Portugués (Portekiz), Camino Ingles (İngiliz), El Camino a Fisterra y Muxia (Fisterra ve Muxia) yollarıdır. Hacı olabilmeniz için en az 100 km yürümeniz yada 200 km pedallamanız ya da at sürmeniz gerekiyor.
Camino Yolunun Tarihi – St James Kimdir?
Efsaneye göre İsa’nın havarilerinden biri olan Aziz James (Zebedi oğlu Yakup), İspanya’da Hristiyanlığı yaydıktan sonra Filistin’e geri döner ve bir süre sonra orada idam edilir. Bedeninin, öğrencileri tarafından bir gemi ile İspanya’ya ulaştırıldığı ve sessizce Galiçya topraklarına gömüldüğü söylenir.
813 yılında Paleo adında bir keşiş Galiçya bölgesindeki ormanda bir ışık görür, bu durumu bölge piskoposuna anlatır. Birlikte, ışığın göründüğü yere giderler ve Roma döneminden kalma mezarlığın bulunduğu çalıların arasında gizlenmiş eski bir şapel bulurlar. Bu şapelin, sekiz asır önce Galiçya topraklarına gömüldüğü söylenen Aziz James’e ait olduğunu düşünürler.
Aynı dönemde Asturias Kralı, Müslümanlar’dan kaçmakta ve dinini yaşayabileceği yeni bir yer aramaktadır. İddiaları duyduktan sonra şapeli ziyaret eder, ilk hacı olma unvanını alır ve şapelin yerine bir kilise inşa eder. Arap işgali tehdidi altındaki krallık Compestala’yı korumak için burayı yavaş yavaş bir hac merkezine dönüştürür, kilisenin yerine dünyanın en önemli katedrallerinden birini yaptırır ve böylece Santiago yolu oluşur.
1993 Yılında da Unesco Dünya Mirası Listesine girmiştir.
Nasıl Gidilir?
Bu sorunun cevabı yapacağınız rota ve o rotaya nereden başlayacağınız ile ilgili olduğu için tek bir cevabı yok. Ben zamanım kısıtlı olduğu için bir çok insan gibi Camino Frances yolunun son 125 kilometresini yürümek için Sarria’dan yola başladım. Oraya ulaşmak için ise önce uçakla Barselona’ya gittim. Barselona’dan Sarria’ya ise hem konaklama ve yol parasından tasarruf etmek hem de sevdiğim için yataklı tren ile gittim. Akşam 10:00 da bindim, sabah 08:00’de Sarria’daydım. Dönüşte ise yürüyüşün son durağı Santiago de Compestala’dan uçakla Barselona’ya döndüm.
Yataklı trene binme mutluluğu
Yataklı tren bugüne kadar yolculuk ettiğim en temiz ve en konforlu trendi. Kompartımanlar 2 kişilikti, içinde duş, tuvalet, diş fırçası, hatta birlikte seyahat ettiğiniz kişi ile yatış pozisyonuna göre seçerek yediğiniz çikolataya kadar her şeyi düşünmüşlerdi. Yatmak istediğiniz zaman koltuklarının sırtının olduğu panelvanı aşağıya indiriyorsunuz ve bir yatak oluşuyor.
Gideceğiniz yere en uygun ulaşım seçenekleri için benim sık sık kullandığım Rome2rio uygulamasını tavsiye ederim.
Ne Zaman Gidilir?
Yürüyüş için en uygun mevsim tahmin edeceğiniz üzere bahar ayları. Ben mayıs ayının başında yürüdüm. Hava ne bunaltacak kadar sıcaktı, ne de üşütecek kadar soğuk, sadece ara ara yağmur altında yürümek durumunda kaldım. Bu duruma da hazırlıklı olduğum için bir sorun yaşamadım.
Yol üzerinde karşılaştığım insanlar ile sohbet etmekten keyif aldığım için kalabalık beni rahatsız etmedi. Ancak yalnız yürümeyi seviyorsanız, daha az insanın yürüdüğü Mart, Nisan ve Ekim ayını tercih edebilirsiniz.
Camino Frances Yürüyüşü
Camino Frances: Fransa’da ki St. Jean liman kasabasında başlıyor. Yol uzunluğu 800 km. Ortalama yolculuk süresi 30-40 gün. Ancak çoğu kişi günümüzde böyle bir zamanı bulamadığı için Sarria’dan yürüyor. Ben de yukarıda belirttiğim gibi Sarria’dan başladım. Yol üzerindeki ana konaklama, varış noktaları ile aralarındaki mesafeleri aşağıdaki görselde paylaşıyorum.
Yol üzerinde masal güzelliğinde bir sürü tarihi kasaba içinden geçeceksiniz. Köprüler, şapeller, kiliseler, kır evleri arasında, mükemmel bir doğanın içinde yürüyeceksiniz. Fiziksel olarak zorlanacağınız bir coğrafya değil, genel olarak etrafınızdaki güzelliklerin tadını çıkara çıkara sakince yürüyebileceğiniz bir rota.
Yol üzerindeki şirin kasabalar
Tarihi mezarlık
Benim en zorlandığım gün 3. gün oldu. Palas de Rei ve Arzua arasındaki yol sürekli iniş, çıkış yaptığın bir yol, bu yüzden bacak kıran rotası olarak geçiyor. Yolun bitmesine son 2 km kalmıştı ki, sırtımdaki ağırlık ve yolun yorgunluğu ile bir an önce rotayı bitirmek için hızlı ve kontrolsüz bir iniş yaptım. Yolun namının hakkını verdim ve 2-3 km kala dizimi kötü bir şekilde sakatladım.
Tek Başıma Yürüyebilir miyim?
Yolun bitişindeki son işaret
Bunun cevabını sakatlandıktan sonra yaşadığım deneyimi aktararak vermek istiyorum. 3. gün dizimi sakatladıktan sonra merdiven ya da ranza çıkamayacağım için yol üzerindeki kır evlerinden birinde paraya kıyıp kendime oda tuttum. İnternet’ten okuduklarım ve arkadaşlarımın önerileri ile buz, krem ve bandaj ile dizi sarma işlemlerinin hepsini yaptım. Ertesi sabah uyandığımda dizimin hala kötü bir durumda olduğunu gördüm. Yola devam edip edemeyeceğime dair endişeler içinde kahvaltıya indiğimde bir baktım ki dizi ile ilgili sorun yaşayan sadece ben değilim. Topallayarak geldiğimi gören biri hemen elindeki buz torbasını dizime koydu, diğeri kendi kullandığı kremi sürdü, bir başkası ağrılarım için ilaç verdi. Gösterdikleri dayanışma ile gücümü toplayıp, topallayarak da olsa başladım yürümeye.
Birine ihtiyacınız olduğunda asla yalnız yürümeyeceksiniz!
Önce, dizimi kıramadığım için elimdeki asaya tutunarak geri geri yokuş indiğimi gören biri, ben zaten çok kullanmıyorum diyerek batonlarını elime tutuşturup, gitti. Sonra yanımda yaşlı bir çift durdu. Adam doktor olduğunu söyleyerek dizime baktı, ne olduğunu sordu, olanları ve yaptıklarımı anlatınca da yapılacak bir çok şeyi yapmışsın ancak daha güçlü bir diz bandına ihtiyacın var, yürümeye devam edersen daha da kötü olacaktır, yürümeyi bırakmalısın dedi. Ben de devam edebildiğim yere kadar gitmek istediğimi söyledim. Birbirimize iyi dileklerimizi ilettik ve hızlı adımlarla yola devam ettiler. Ancak devam ettikten kısa bir süre sonra geri döndüler. Kadın, kendi diz rahatsızlığı için kullandığı diz bandını senin daha çok ihtiyacın var diyerek dizime taktı. Kabul etmek istemesem de, benim dizim daha iyi durumda, ihtiyacım olursa başka biri de bana yardım edecektir diyerek zorladı. Gözlerim dolu dolu, tüm duygusallığımla umarım yeniden karşılaşırız diyerek ayrılıp yolumuza devam ettik.
Yürüyüşçülerin gösterdiği dayanışmadan önce Dayanışmadan sonra
Ve yeniden karşılaştık, hem de bitiş noktasında Santiago de Compestala’daki katedralin önünde. Onları gördüğüme o kadar sevindim ki sanki uzun süredir tanıdığım birine yeniden kavuşmuş gibiydim. Onlar da beni gördüklerine hem şaşırdılar, hem çok mutlu oldular. Ne kadar inatçı ve güçlüsün, yolu bitiremeyeceğini düşünmüştük diyerek kucakladılar.
Velhasılı özetle, çok rahat tek başınıza bu yolu yürüyebilirsiniz çünkü aslında birine ihtiyacınız olduğunda asla yalnız yürümeyeceksiniz!
Dizliği armağan eden o tatlı çift
Camino Rutini
Her gün yaklaşık 25-30 km yürüdükten ana varış yerine ulaşıyoruz. Önce kendimize konaklayacak yer buluyor bir an önce ayakkabılardan kurtuluyor, duş alıyoruz, sonra bandajlar ve kas gevşeticiler çıkıyor. Hepimiz aynı kokuyoruz 😊. Camino modası diye bir şey var bunlardan biri akşamları çorabın üzerine terlik ya da sandalet giymek. Ayakları bandajlı, çorap üstü terlik şıklığı ile konakladığımız kasabada bulunan 3-4 restorandan birinde yer bulmaya çalışıyoruz. Yeri bulup kendimizi o sandalyeye attıktan sonra mükemmel bir rahatlama hali de bizi buluyor. Yemek yerken genelde gün içinde selamlaştığımız, sohbet ettiğimiz insanlarla karşılaşıyoruz. Ondan sonrası ise keyifle kaldırılan Sangrialar…
Yürüyüşe başlama zamanı
Camino Ritüelleri
Camino Pasaportu
Yürüdüğünüz yolu belgelemek ve yolun sonunda kiliseden hacı olduğunuza dair belgeyi almak için öncelikle ilk durağınızda bir Camino pasaportu almanız gerekiyor. Camino pasaportu bir çok dükkanda satılıyor. Ben, sabah çok erken olduğu için nalbur gibi bir yer bulup oradan almıştım. Fiyatı her yerde aynı 2 Euro idi. Bu pasaportu, geçtiğiniz kasabalarda göreceğiniz esnaf, cafe ve hostellerin hepsinde bulunan mühürle damgalamanız gerekiyor. Yolun sonunda Compestala’ya vardığınızda ise size bu yoldan çok güzel bir hatıra kalıyor. Aynı zamanda kiliseye gidip pasaportunuzu gösteriyorsunuz, onlar da size hayatınız boyunca saklayacağınız başka bir hatırayı, hacı olduğunuza dair belgeyi veriyorlar.
Pasasportum ve aldığı hacı belgeleri
Deniz Kabuğu
Deniz kabuklarını orta çağda yürüyüşçüler içinde bir şeyler yemek için kullanırmış, Şimdi ise yürüyüşçülerin boynunda ya da çantasında taşıdığı simgesel bir eşya olarak kullanılıyor. Bir de sarı ok ile birlikte yol işareti olarak kullanılıyor. Yine yol üzerinde bir çok yerden 2 Euro (Yıl 2018) karşılığında alabilirsiniz.
Asa
Bir diğer simge ise yürüyüşçülerin tarihler boyunca simgesi haline gelen asalar. Yine yol üzerinde 8,5 euro karşılığında bir çok asa veya asanın modern ve daha kullanışlı hali batonları bulabilirsiniz. Ben önce yol üzerinde bulduğum bir çubuğu asa olarak kullandım, 3. gün ise dizimi sakatlayınca, yukarıda da anlattığım gibi asa ile zorlandığımı gören birinin hediye ettiği batonlarla yoluma devam ettim.
Buen Camino !
Yürürken diğer yürüyüşcüler ile karşılaştığınızda Buen Camino diyerek selamlaşmak ise yolun bir diğer ritüeli. Buen Camino, iyi yollar anlamına geliyor. Yol sonunda bu cümle ile başlayan bir sürü güzel sohbet biriktirmiş oluyorsunuz.
Bırakılan Eşyalar
Bu yolu, kaybettiği yakınlarının anısı için yürüyen bir çok insan var. Bu kişiler genelde yol üzerinde herhangi bir yerde ya da ok işaretlerinin çevresine, kaybettiği kişilerin eşyalarını, fotoğraflarını bırakıyorlar.
Yol işaretleri çevresine bırakılan eşyalar
Camino Yolu Konaklama
Konaklama için en uygun seçenek Albergue olarak geçen yatakhaneler. Her konaklama noktasında bir çok yatakhane var ve bunların her yerde fiyatı aynı. (2018’de 10 euro idi.) Eğer bütçeniz yüksekse yol üzerindeki kır evlerinde konaklayabilirsiniz ancak bu seçenekte de ana konaklama kampında bulunan restoranlardan mahrum kalabilirsiniz.
Kaldığım en tatlı Albergue’nin ortak alanı
Ben çadır kurarak ilerlemeyi düşünmüş ve ona göre yola çıkmıştım ancak yanlış yapmışım, gereksiz yere bütün yol boyunca sırtımda çadır ekipmanlarını taşımak zorunda kaldım.
Çadır benim için neden mantıklı değildi, öncelikle her gün 25-30 km yürüdükten sonra çadır yeri bulmak ve çadır kuracak enerjim kalmadı, bir an önce ayaklarımı uzatıp, soğuk bir sangria serinleme modunda oluyordum. Bir de yollarda ya da ana konaklama noktalarında çadır kuracak uygun alan da çok yoktu.
Galiçya Yemekleri
Bugüne kadar gezdiğim yerler arasında mutfağını en sevdiğim yer Galiçya oldu. En ünlü yemeği ahtopot Pulpo a la Gallega, yanında tuzlanmış pedron biberi kızartması Pimientos de Padron ve sangria ile benim için tam bir ziyafetti. Eğer deniz mutfağını seviyorsanız güveçte bol tereyağlı, sarımsaklı karides Gambas al ajillo ya da Galiçya usulü somonu da tavsiye ederim.
Pulpo A La Gallega
Sabahları kahvaltıyı konakladığınız yer veriyor, genel olarak her yerde aynı, kızarmış ekmek, tereyağ ve marmelat yanına kahve. Ekmekler bizim köy ekmeğine çok benziyor ve baya lezzetli.
Öğle yemekleri ise yol üzerindeki cafe ve restaurantlarda yiyorsunuz. Ancak herkes genelde aynı yerde mola verdiği için hem kalabalık oluyor hem de çok vakit kaybetmeden yola devam etmek istediğiniz için yerel yemeklerin yanında hamburger, pizza, sandviç, hamur işi, patates seçeneklerini de bolca buluyorsun.
Yol üzerindeki kafelerde bira molası
Fiyatlar benim gittiğim dönemde oldukça makuldu. Bira 1 euroydu, yol üzerinde 3-4 euroya öğle yemeğini halledebiliyorduk.
Yola Başladığımda Bilseydim İyi Olurdu Dediklerim
- Benim gibi sakatlanmak istemiyorsanız, inişlerde freni boşalmış kamyon gibi davranmamalı, S çizerek, dizinize yük bindirmeden yürümelisiniz.
- Son güne kadar sırtımda 12 kg ile yürüyüp, son gün bir çok kişinin çantası olmadığını fark ettim 🙂 Meğersem ana varış yerleri arasında taşıması üzerine çantanızı verebileceğiniz araçlar bulunuyormuş. Çanta ağırlığından kurtulmak için bu yolu tercih edebilirsiniz. Ama bence önceliğiniz bu kadar ağır bir çanta ile yola çıkmamak olmalı 🙂
- Ben fazlası ile yavaş yürüdüğüm için hep geç vardım. Bu durumda yatakhanelerin çoğu dolmuş oluyor, o yüzden hem seçeneğiniz azalıyor hem de ranzanın hep 2. katına kalıyorsunuz.
- Konaklama yerlerinde çarşaf vermiyorlar herkes uyku tulumu kullanıyor.
Yanıma Ne Almalıyım?
Öncelikle sırtınızdaki çantanın bir eziyete dönüşmemesi için en hafif çanta ile çıkmak gerekiyor. Konaklama, yeme içme seçeneği bol, fiyatlar da oldukça makul olduğu için bence çadır, kamp mutfağı ekipmanı işine hiç girmeyin.
- Hafif bir uyku tulumu; yatakhanelerde kullanacağınız için kalın olmasına gerek yok.
- Yağmurluk
- Sandalet yada terlik; akşamları hava serin olduğu için çorap üstüne giyerek çıkacağınızı düşünürsek parmak arası almayın.
- Üst kıyafet seçimi olarak ise baharlık, rahat ve kolay kuruyan şeyler tercih etmelisiniz. Üzerine rüzgar geçirmez bir trekking ceketi almanız yeterli olacaktır.
- Alt kıyafet ise trekking pantolunu, tayt ya da şalvar tercih edilebilir.
- Ayakkabınız su geçirmeyen, nefes alabilen trekking botu veya ayakkabısı olmalı
- Varsa sırt çantanız için koruyucu yağmurluk yoksa çöp poşeti
- Ön tarafınızda telefon vs gibi şeyleri taşıyabileceğiniz bir bel yada küçük bir boyun çantası öneririm.
- İyi bir medikal dizlik ve ayak bilekliği, kas ağrıları için krem ve ilaç yanınızda bulundurun.
- Küçük bir peştemal yada mikrofiber havlu
- Küçük bir sinek koruyucu
- Powerbank
- Şapka, güneş kremi, güneş gözlüğü
Life Straw Go
Bu gördüğünüz şişe diyerek işportacılığa başlayacağım hazır olun 🙂 Size”lifestraw go” dan bahsetmek istiyorum. Bu şişenin içindeki su filtresi, çamurlu bir suyu bile içilebilir bir su haline getiriyor. Filtrenin ilk ortaya çıkış amacı aslında Afrika’daki susuzluk sorununu giderebilmek. Her bir filtre yaklaşık 700 litre suyu temizliyor. Sonrasında satışa çıkarılıyor ve bildiğim kadarıyla geliri yine Afrika’ya bağış olarak gidiyor. Çok sık seyahat ediyorsanız, özellikle suyun pahalı olduğu büyük Avrupa şehirlerine gidiyorsanız, tek bir seyahatinizde bence verdiğiniz parayı çıkarıyorsunuz. Yanınızda çok fazla su taşımanıza gerek kalmıyor. İlla bir yerlerden akan suya denk geliyorsunuz, temizliğini hiç düşünmeden doldurup içiyorsunuz. Böylece pet şişe kullanımını sıfıra indirip, doğa dostu mis gibi insanlar oluyorsunuz 😊 Daha fazlası için YouTube’dan hakkındaki videoları izleyebilir, TEDx konuşmasını dinleyebilir, googlelayıp hakkındaki yazıları okuyabilirsiniz.
İlgili Kitaplar, Filmler
The Way (Yol)
https://www.imdb.com/title/tt1441912/
Bir çok kişinin ilham alarak yürümeye karar verdiği Emilio Estevez’in yönettiği çok güzel bir film. El Camino de Santiago’da ölen oğlunun küllerini alarak, onun yerine yolculuğu tamamlayan bir babanın yol hikayesi.
Hac– Paulo Coelho
Paulo Coelho’nun, gençlik yıllarında yaptığı Camino yürüyüşünde yaşadığı içsel yolculuğu anlattığı kitap.
Sahracım harıka bir yazı olmus,resmen seyehatıne yol arkadası oldum okurken,bılseydım ıyı olutdu köseside süper olmus👏👏lutfen devamını beklıyoruz🌸😊
Çok teşekkür ederim 🙂 Bilseydim iyi olurdular yürüyüş rotaları için oldukça önemli ayrıntılar gibi geliyor bana. Umuyorum yürümek isteyenlerin işine yarar bilgiler. Hızla yeni yazıları yayınlamaya devam edeceğim.
Merhaba, teşekkürler yazınız için. Bir kaç yıldır çeşitli nedenlerle ertelemek zorunda kaldığım bir gezi bu ve yazınızı okuyunca yeniden heyecanlandım. Bu sene mi yaptınız yürüyüşü ve toplamda kaç gün sürdü?
2018 mayıs ayında yaptım. Sarria’dan Santiago de Compestalaya yürüyüş aslında 5 gün sürüyor. Ancak ben dizimi sakatladığım için 5,5 günde bitirebildim. Umarım yapma fırsatı bulabilirsiniz, yapmaya karar verirseniz destek olabileceğim bir şey olursa lütfen yazın.
Çok az yol deneyimim olduğu halde bir arkadaşımla caminonun son 110 km dini yürüdüm. Benim için muhtesem bir deneyim oldu.Yururken ve o coğrafyada bulunduğum sure içinde bu yolun ruhsal anlamda bana kalacakları ama odaklanmamis bunu bir kültür deneyimi olarak yaptığımı düşünmüştüm.Son gün gittiğim Fenisterre bir şimşek gibi çaktı ruhumda.Döndügumde yaşam algim değişti.Kesinlikle bir kez daha ve bu kez baştan sona yürüyeceğim.Bunun için bir tek şeye ihtiyacım var ,Ispanyollarin dediği gibi ultreya !! Evet yoldaki herkese buen camino ..ve size de sonsuz teşekkürler,güzel paylaşımlarınız için.
Yüzümde kocaman bir gülümseme ile okudum yazdıklarınızı. Ben de tekrar ve bu sefer Portekiz tarafından yürüyeceğim. Ancak geçen seferden farklı olarak eşim ve 2,5 yaşındaki oğlumla 🙂 Buen Camino
Benimde yürümek veya bisikletle gezmek istediğim camino de santiago yolu en büyük ideallerimden biridir.benim bilmek istediğim,fransız yolunu tercih edeceğimden dağ bisikletimi türkiyedenmi getirsem yoksa ispanya da satılık veya kiralık dağ bisikleti almak dahamı ekonomik olur.özellikle ispanyada ekonomik bir dağ bisikleti fiatı ne kadardır.teşekkürlerimle.
Merhaba, bisikletlerle ilgili tek fikrim açıkçası sadece yürürken gördüğüm gözlemlerimden ibaret. Bisiklet ile seyahat halinde olan çoğu kişi e-bike tarzı bisikletler kullanıyordu. Sanırım kiralamanız daha uygun olacaktır.
Merhabaa. Bu yaz porto dan başlayan yolu yürümeye karar verdik. Bunu daha önce tecrübe etmiş birileri ile konuşmyı çok isterim. Birebir iletişime geçmemiz mümkünmüdür?
Şevin instagramdan iletişime geçtiğimiz ve sen yolu yürüdükten sonra bloga geri döndüğüm için cevap yazmıyorum 🙂
Çok aydınlatıcı , güzel bir yazı olmuş , 2023 bahar planlıyorum , çok gzüel tavsiyeler , elinize sağlık.
başka maceraları da paylaşmanızı bekliyoruz. yolunuz açık olsun.
Çok teşekkür ederim desteğiniz için:)
Bayıldımmm
Seneye mayıs ayına niyet ettik eşimle..
Ne mutlu size ki bu yolu yürümüşsünüz
Biz de eşim ve 2,5 yaş oğlumla Mayıs yada Eylül ayında bu sefer Portekiz rotasını yürümek istiyoruz, Mayısta belki denk geliriz 🙂
Merhaba
Yazinizi sanirim uc ay once Camino way i yurumeden once okumustum.Cokta yararli bulmustum.Kamp ile ilgili baska yazilar ararken yaziniz tekrar karsima cikti.Ben de buraya kisa bir yorum yapmak istedim.Camino de Santiago yolunu 2024 ocak ayinin 3 unde basladim yurumeye.Fransadan baslayip Santiago de compestallada bitirdim.800km lik inanilmaz cok guzel bir rotayi 22 gunde bitirdim.is gucten dolayi biraz hizli ve cok km yapmam gerekiyordu.Siz yukarida rotayi detaylica aciklamassiniz ben burada rotanin guzelliginden bahsetmiyecegim.Sadece size bu guzel ve yararli yazinizdan dolayi Tessekkur etmek icin yorum yapmak istedim.Basarilarinizin devamini diliyorum.
Çok çok teşekkür ederim geri dönüşünüz ve desteğiniz için 🙂 Benim için önemli bir motivasyon oldu bu yorumları okumak. Uzun süredir hayatımdaki büyük değişiklikler nedeniyle yazamıyordum ama yeniden yazmaya başlayacağım